Makale
Makale
Hegel’den Marcuse’ye Yabancılaşma Olgusu
On the Concept of Alienation: From Marcuse to Hegel
OSMANOĞLU Ömer
Yıl 2016, Sayı 3, Sayfalar:65-92
Modern man is alienated to his own production and consumption, his natural and social environment, other people, and most importantly to his own essence. With technological improvement, depression, loneliness, loss of identity and objectification appeared in individuals and the society. In this process, humans became empty and meaningless beings. Some contemporary philosophers, who focused on the problem of alienation, asserted that human being who purged of the values and ideals, in terms of existence become meaningless, alienated, and disintegrated. This article focuses on the ideas about the concept of alienation of Hegel, Feuerbach, Marx, Lukács, Fromm and Marcuse.
Günümüz insanı, kendi üretimine ve tüketimine, doğal ve toplumsal çevresine, diğer insanlara ve en önemlisi kendi özüne yabancılaşmış durumdadır. Teknolojik gelişmeyle birlikte insanlarda ve toplumda bunalım, yalnızlaşma, kimlik yitimi ve nesneleşme söz konusu olmuştur. Bu süreçte insan içeriksiz ve anlamsız bir varlık haline gelmiştir. Yabancılaşma sorununu merkeze alan bazı çağdaş filozoflar değerlerden ve ideallerden arındırılmış olan insanın, varoluş açısından anlamsızlaştığını, yabancılaştığını ve çözülmeye başladığını ileri sürmektedir. Bu makalede Hegel, Feuerbach, Marx, Lukács, Fromm ve Marcuse’nin yabancılaşma olgusu hakkındaki fikirleri ele alınıp tartışılmaktadır.