Makale

Makale

Avrupa Enerji Güvenliği Açısından Hazar Havzasının Artan Önemi: Rusya-Ukrayna Savaşı Bağlamında Bir Değerlendirme

Increasing Importance of the Caspian Basin for European Energy Security: An Evaluation in the Context of the Russo-Ukrainian War

İshak TURAN
Yıl 2022, Sayı 15, Sayfalar:179-202

In the context of its national security, Ukraine's perpetual rhetoric and intention to become a NATO member led to Russia's extensive military intervention in February 2022. Western states, on the other hand, have introduced economic sanctions targeting Russia including energy sector. Although one of the goals is to reduce dependency on Russia, especially the natural gas crisis has deepened more in Europe. That is why European states accelerated to seek sustainable and reliable new alternatives to avoid a similar energy security risk in the future. In this respect, the Caspian Basin, which has rich natural gas deposits, stands out. Especially with the stable structure of Turkey, which is a transit country between the two regions, the investments to be made in the region can be increased. In this study, it is questioned how the interdependence between Europe and the Caspian Basin can be increased in the context of pipeline diplomacy, to what extent the natural gas resource in the region can contribute to European energy security and what role Turkey can play as a bridge between two regions.

Ulusal güvenliği bağlamında Ukrayna’nın NATO üyesi olma söylemini ve niyetini devam ettirmesi, Şubat 2022’de Rusya’nın geniş kapsamlı askerî müdahalede bulunmasına yol açmıştır. Bu da Batılı devletlerin Rusya’ya yönelik enerji sektörünü de içine alan yaptırımlar uygulamasına neden oldu. Her ne kadar amaçlardan birisi Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması olsa da Avrupa’da özellikle doğal gaz krizi daha da derinleşmiştir. Bu nedenle Avrupalı devletler enerji güvenliğinde benzer bir risk yaşamamak için sürdürülebilir alternatif güzergâh ve kaynak arayışlarını hızlandırmıştır. Bu doğrultuda zengin doğal gaz yataklarına sahip Hazar Havzası öne çıkmaktadır. Özellikle iki bölge arasında transit ülke konumunda olan Türkiye’nin istikrarlı yapısıyla bölgeye yönelik yapılacak yatırımlar artırılabilir. Bu çalışmada, boru hattı diplomasisi bağlamında Avrupa ile Hazar Havzası arasındaki karşılıklı bağımlılığın nasıl artırılabileceği, bölgedeki doğal gaz kaynağının Avrupa enerji güvenliğine ne ölçüde katkı sağlayabileceği ve iki bölge arasında bir köprü vazifesi gören Türkiye’nin hangi rolü oynayabileceği sorgulanmaktadır.